Şaşaa ya da değil. Acısı hep mi çıkar. Acıya alışkın varlıklarız belki de ondan. Ben de öyleyim sanırdım. Değilmişim. Acı eşiği göründüğünden de düşükmüş ya da böylece yükseliyormuş.Daha kötüsünü gördüğünde öncekine hissizleşmek bu yüzden. Öncekini unuttuğundan değil.
Umutla geliyorum. Pişmanlık ve keşkelerde bile huzur var.
Teselli aramıyor sadece geliyorum. Hiç bir zaman aramadım ki.
Herkes geriye dönüşler yaşamaktan bıkmış belli ki.
Tutunmaya çalışırken dahi birbirini kırmamaya çalışıyor çünkü dallar naïf ve kırılgan.
Güçlü görünenlermiş daha çok dibe vuran.
Konuşmak.
Belki haddinden daha fazla ihtiyacım olan buymuş. Küçük bir kız çocuğu gibi yine kapalı kapılar ardında kalmak değildi istediğim. Kendim yaratmadım o kapıları ama açamadım da.Şimdi her şey önümde apaçık.İstemediklerime kulak tıkamak uzaklaşmak istiyorum ama artık çok geç. Haddinden fazlasını duymak zormuş.
Hem o küçük kız çocuğum hem de bambaşka biriyim artık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder